Yapay Zeka Veri Merkezleri: Arazi, Su ve Enerji Tüketimi Artıyor

ABD'nin New Jersey eyaletinde yer alan sıradan bir binada, yapay zeka tarafından yönetilen veri merkezlerinin büyüleyici dünyasına adım atıyoruz.

Dışarıdan bakıldığında, bu yapı tipik bir ofis binasına benziyor; ancak içeri girdiğinizde, kurumsal hayatın alışıldık unsurlarının yerini devasa sunucu odaları alıyor. İlk olarak karşımıza çıkan alan, 2 metre yüksekliğinde sunucu raflarıyla dolu. Beyaz fayanslarla kaplı zemin, buzdolabı gibi soğutma sistemlerinin çalıştığı bir ortam sunuyor.

Sunucuların bulunduğu kafes yapıları içinde, sıcaklığın yükselmesini önlemek amacıyla soğuk hava akışı sağlanıyor. Ancak, bu gürültü ortamında sesinizi duyurmak için bağırmak zorunda kalıyorsunuz.

Dışarıda daha sakin bir atmosfer var; fakat yine de sürekli bir beyaz gürültü, yeni doğan bebekleri uyutmak için kullanılan sesleri anımsatıyor. Sunucuların arkasında ise, mavi, kırmızı, siyah, sarı, turuncu ve yeşil gibi birçok kablo yer alıyor. Uzak bir sunucuda yanıp sönen yeşil ışıklar, bu makinelerin ne kadar enerji tükettiğinin bir göstergesi.

Bina, toplamda 3 megavat güce kadar destek sağlayabiliyor. Yapay zeka destekli veri merkezleri, gün geçtikçe ABD genelinde yaygınlaşmakta. Bu tesisler, dijital yaşamımızı mümkün kılmanın yanı sıra, neredeyse kesintisiz bir deneyim sunuyor. Bu tesis, DataBank adında bir şirkete ait; ancak, yapay zekanın hızlı gelişimiyle beraber, kırsal bölgelerde inşa edilen devasa veri merkezleri, adeta bir yapı patlaması yaratıyor.

2022 yılının sonlarına doğru OpenAI tarafından piyasaya sürülen ChatGPT, sadece iki ay içinde 100 milyon kullanıcıya ulaştı ve bu durum, teknoloji devleri ve yeni girişimler arasında büyük bir yarış başlattı. Günümüzde, haftada neredeyse 700 milyon aktif kullanıcıya ve 5 milyon ücretli iş kullanıcısına sahip. Sohbet robotları, görüntü üreticileri ve süper zeka spekülasyonları hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi.

Yapay zeka, bankacılıktan alışverişe, eğitimden dil öğrenimine kadar günlük yaşamımıza entegre ediliyor. Amazon, Apple, Google, Meta, Microsoft ve OpenAI, bu büyümeyi desteklemek için büyük yatırımlar yapıyor. Yapay zeka veri merkezlerinin gelişiminde önemli bir rol oynayan Nvidia, OpenAI'ye 100 milyar dolarlık bir yatırım yapma sözü verdi ve önümüzdeki yıllarda en az 10 gigawattlık yapay zeka altyapısı inşa etmeyi hedefliyor.

Ayrıca, Trump yönetimi, ABD'nin yapay zeka alanında küresel liderliğini pekiştirmek istediğini de vurguladı. "Geniş bir yapay zeka altyapısı inşa etmeli ve bunu destekleyecek enerjiyi sağlamalıyız," diyor yetkililer. Bu durum, çevresel kaynakların nasıl kullanılacağını ve gelecekteki yapay zeka tabanlı projelerin sürdürülebilirliğini sorgulamamıza neden oluyor. Yapay zeka ve veri merkezleri, dijital çağın geleceğini şekillendirirken, bu süreçte çevresel etkilerini de göz önünde bulundurmak elzem hale geliyor.