Üniversitelerdeki Yemek Ön Siparişi Uygulaması Tartışma Yarattı

Türkiye'deki üniversiteler, yemek israfını minimize etmek ve kamu kaynaklarını daha verimli kullanmak amacıyla kafeteryalarında gelişmiş yemek ön siparişi sistemlerini hayata geçiriyor.

Ancak, öğrencilerin yemeklerini günler öncesinden sipariş etmelerini zorunlu kılan bu yeni uygulama, pek çok öğrenciden eleştiri aldı. Kafeteryalarda uygulanan ön sipariş programları sayesinde öğrenciler, genellikle bir hafta öncesinden online platformlar üzerinden yemeklerini ayırtmaları isteniyor. Bu kurala uymayan öğrenciler ise, rezervasyon yapmadıkları öğünler için daha yüksek fiyatlarla karşılaşabiliyor.

Üniversiteler, bu sistemin gıda üretimini azaltmaya yardımcı olduğunu belirtiyor; çünkü büyük yemek salonlarında her gün binlerce öğrenciye hizmet vermek, aşırı üretim sorununu beraberinde getiriyor. Yetkililer, bu değişikliğin kamu kurumlarında sürdürülebilirlik çabalarının bir parçası olduğunu vurguluyor. Yemek hazırlığını gerçek talebe göre şekillendirerek hem israfı hem de maliyetleri düşürmeyi amaçlıyorlar. Ancak öğrenciler, ön sipariş için belirlenen son tarihlerin kampüs yaşamının dinamik yapısını göz önünde bulundurmadığını savunuyor. Sınıf programları, sınavlar ve aniden değişen durumlar, önceden yemek planlamayı oldukça zorlaştırıyor.

Ülke genelinde hızla yayılan bu modelin en son örneklerinden biri Hacettepe Üniversitesi. Erciyes Üniversitesi, yemek siparişlerinin en az üç iş günü öncesinden yapılmasını şart koşarken, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi bir gün önce saat 16:00’ya kadar sipariş kabul ediyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde ise öğrencilerin, bir önceki haftanın Cuma günü saat 13:00’e kadar yemeklerini ayırtmaları gerekiyor. Adnan Menderes, Selçuk ve Manisa Celal Bayar üniversiteleri de bu ön sipariş modelini benimsemiş durumda. Marmara Üniversitesi ise, glüten intoleransı olan öğrenciler için bu uygulamayı özel olarak yürütüyor. Ancak, birçok öğrenci bu ön sipariş sisteminin iptal edilmesi için çağrıda bulunuyor.

Türkiye genelinde daha fazla kurum, rezervasyon sistemine geçerken, sürdürülebilirlik ile öğrenci konforu arasındaki denge tartışmaların merkezine yerleşmiş durumda. Öğrencilerin talepleri ve uygulamanın getirdiği zorluklar, üniversitelerin bu yeni düzenlemeleri gözden geçirmesi gerektiğini gösteriyor.