✅ Editör Onaylı ⭐ Kalite: 0,70/1.0

ABD'de Tarife Krizi: Yüksek Mahkeme Süreci Başlıyor

Orijinal Haber: 11 Eki 2025, 00:00
AI İçerik: 11 Eki 2025, 12:37
Kaynak: ECNS China News
📰 Haber Özeti

ABD Yüksek Mahkemesi, Beyaz Saray'ın uyguladığı 'karşılıklı tarife programının' yasallığını değerlendirirken, hükümet iç ve dış sorunlarla boğuşuyor. Yüksek Mahkeme'nin alacağı karar, ticaret politikalarını derinden etkileyecek.

ABD Yüksek Mahkemesi, Beyaz Saray'ın 'karşılıklı tarife programının' yasallığını gözden geçirmek üzere önümüzdeki ay toplanacak.

Bu aşamada, mevcut yönetim, iç ve dış alanda giderek artan sorunlarla karşı karşıya. Geçtiğimiz ağustos ayında, ABD Federal İstinaf Mahkemesi'nin verdiği bir karar, tarife programının Uluslararası Acil Ekonomik Güçler Yasası kapsamında başkanlık yetkilerini aştığını ortaya koydu.

Bu karar, geçici olarak durdurulmuş olsa da, yönetimin ticaret planları üzerinde ciddi bir belirsizlik yarattı. Yılın başında tanıtılan ve 'Kurtuluş Günü tarifeleri' olarak adlandırılan bu program, ülke genelinde protestolara neden oldu. En az 12 eyalet ve birçok küçük işletme, programın kaldırılması için dava açtı. Yüksek Mahkeme'nin bu konudaki durumu, kasım ayında netleşecek. Mahkeme kararının mevcut yönetime vurduğu darbe, oldukça ciddi.

Ocak ayında göreve gelen hükümet, yürütme yetkisini sürekli genişletirken denetim mekanizmalarını aşmayı tercih etti. Ancak, bu durum şu an yargı tarafından doğrudan sorgulanıyor. Üstelik, tek taraflı olarak uygulanan tarifeler, Çin ve Avrupa Birliği gibi büyük ticaret ortakları tarafından şiddetle eleştiriliyor. 'Karşılıklı' çerçeve, çoğu ABD ticaret ortağını ya müzakerelere girmeye zorladı ya da Dünya Ticaret Örgütü kurallarını ihlal eden cezai tarifelere maruz bırakıldı.

ABD'nin uyguladığı tarifeler ve zorbalık taktikleri karşısında, birçok etkilenen ülke ya yönetimin taleplerine boyun eğdi ya da adalet arayışında Dünya Ticaret Örgütü'nün İhtilaf Çözüm Mekanizması'na yöneldi. Bu ülkeler, ABD'nin tarifelerinin WTO kurallarına aykırı olduğunu biliyorlar. Ancak, Çin, ABD'nin karşılıklı tarife politikalarına karşı duruşunu net bir şekilde ortaya koydu.

Cenevre, Londra ve Stockholm'deki üç müzakere turundan sonra, ABD, Çin'i bir anlaşmaya zorlayamadı. Çin hükümeti, ABD tarafının, Çinli işletmelere adil, açık ve ayrımcı olmayan bir pazar ortamı sağlamasını talep ediyor. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, ABD'nin Çin mallarına uyguladığı cezai tarifelerin devam etmesi halinde, Çin'in hukuka uygun karşı tedbirler alacağını vurguladı.

Yüksek Mahkeme'nin verdiği karar, ABD yönetiminin itibarını sarsarken, Beijing'e de dolaylı bir destek sağlamış durumda. Özellikle, dördüncü tur müzakereler öncesinde ABD'de yaşanan sessizlik, yönetimin bir geri adım atabileceğini gösteriyor. Bu durum, Beyaz Saray'ın kamuoyu baskısı ile zorlama stratejisinin Çin üzerinde etkili olmadığını anlamış olabileceğini düşündürüyor.

Sonuç olarak, ABD'deki bu iç karmaşa, yönetimin dış politikasını da derinden etkileyecek gibi görünüyor. Uluslararası arenada yaşanan bu gelişmeler, ticaret müzakerelerinde yeni dinamikler yaratabilir. Önümüzdeki süreçte, tarafların nasıl bir yol izleyeceği merakla bekleniyor.

🔗 Orijinal Kaynak

Bu içerik orjinalinden yorumlanarak Türkçe dilinde yazılmıştır. Orjinal haberi okumak için:

Orijinal Haberi Oku
Paylaş:
𝕏
Google AdSense

Banner Reklam Alanı (728x90)